(Yazının orijinali 4 Ağustos 2013 tarihinde yayınlanmıştır)
Bundan tam on ay önce
“Yugoslavya Yazıları”nda “Bosnalı Siyasetçileri Türkiye’de Siyaset Yapmaya”
çağırmıştık. (1) Özetle; yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen Türk ve Bosnalı muhafazakâr
siyasetçilerin birbirlerinden nasıl beslendiği konu edilen yazıda Bosnalı
muhafazakâr siyasetçilerin “siyaset işi”nden daha fazla para
kaldırabilecekleri, yakın çevrelerini gemicik, fabrikacık, iş-güç sahibi
yapabilecekleri olanakların daha geniş olduğu Türkiye’de siyaset yapmaya davet
etmiştik.
Saraybosna Üniversitesi
Hukuk Fakültesi öğretim görevlilerinden Enes Durmişeviç’ten bu talebe bir yanıt
geldi. Kendisi muhtemelen SoL Portal’ı takip etmiyor/edemiyor. Nitekim,
Bosnalılar’ın Türkiye ile ilgili duydukları, kandıkları haberler ya TRT ya da
AA kaynaklı haberler. Bosna’daki AA muhabirleri de Bosnalıların Gezi olayları
sırasında RTE’yi desteklediklerini ispat etmek için bir haber yaparak
Durmişeviç’e de mikrofonları uzatmış. (2) Durmişeviç şöyle diyor:
Eğer Erdoğan’la sorun yaşıyorsanız,
bir Boşnak olarak, ülkemdeki karmaşık siyasî yapıdan dolayı, çeşitli düzeylerde
görev yapan 150 bakanımızı bir Erdoğan’a değişirim. Böyle bir imkan olsaydı biz
150 bakanımızı bir Erdoğan için teklif ederdim.
Muhtemelen bu satırları
okuyan SoL okurlarının kafalarındaki tek soru şudur: “Takas nerede ve ne zaman
yapılacak?”
Savaştan bu yana, beş
para etmez siyasetçiler yüzünden 18 yıldır bellerini doğrultamayan Bosnalılar
için, her şeyin suçunu diğer etnik gruplara atarak yaptıkları yolsuzlukların,
ahlaksızlıkların üstünü örtmeye çalışan Bosnalı politikacıların Bosna’dan
ayrılması kuşkusuz ki bu ülke için hayırlı olacaktır, fakat başlarını daha
büyük bir belaya sokmalarına gönlümüz el vermez.
Öte yandan “KIZLI ERKEKLİ”
etkinliklerin oldukça dikkat topladığı, zikir ve fikir arasındaki pozitif
korelasyonun iyice ayyuka çıktığı Türkiye gündeminde Saraybosna Üniversitesi
Hukuk Fakültesi hocalarından Enes Durmişeviç gibi hocalara ihtiyaç olabilir.
Hayır: Tecavüzcü, tacizci, ahlaksız dincileri mahkemelerde korumak için değil.
Bunun için yeteri kadar savcı ve avukat var. Profesör Durmişeviç Bosna’da Hukuk
Fakültesi imkânlarından yeni “olanaklar” yaratmasıyla biliniyor ve bir Hüseyin
Üzmez kadar olmasa da, “muhafazakâr demokrat” kardeşlerimize yeni taktikler
öğretebilir.
Fazla değil, birkaç yıl
öncesine kadar ortalama bir Osmanlı sevicisi olmanın ötesinde bir muhafazakârlık
imaresi olmayan Durmişeviç, Türkiye’deki AKP iktidarının yerini
sağlamlaştırdığı dönemlerde daha da “İslamcı” olmasıyla biliniyor. Savaştan bu
yana eğitimin oranının ve kalitesinin giderek düştüğü Bosna Hersek’te, kötü bir
orta eğitim sürecinden geçerek üniversitelere gelen öğrenciler arasında
Durmişeviç’in, naif, bayağı esprilerini seven çok. Ama Enes Hoca kız
öğrencileri daha çok seviyor. Anadolu Ajansı’nın bulup çıkardığı “Gezi karşıtı”
Enes Hoca, geçtiğimiz Ekim ayında Tuzla Mahkemesi tarafından dört kız öğrenciyi
cinsel ilişki karşılığında dersten geçirmekten suçlu buldu. “Dört” rakamı
tamamıyla tesadüf ve dinî herhangi bir referansı yok. Nitekim, sadece
ispatlanabileni bu kadar. Mahkeme kararı ile ilgili gazete haberindeki
fotoğraflardaki pişkin gülüşlü Enes Hoca’nın bu pozları Türk muhafazakarlarındaki
Gökçek gülüşünden daha fazla şeyi anlatıyor: Utanmazlık, arsızlık!
Bundan 2,5 yıl önce
Erbakan’ın cenazesi için Alija İzzetbegoviç’in mezarından toprak getirilmesine
ilişkin yayınladığımız yazıda bu benzerliği işlemiştik. (4) Bosna’yı Avrupa’nın
yolsuzluk cenneti yapan Bosnalı sağcıların Türkiye’deki kardeşleriyle birçok
“kültürel” değeri de sahiplenmesi şaşırtıcı değil.
Enes Hoca bu değerleri
temsiliyette oldukça başarılı. Kız öğrencileri taciz etmekle suçlanıyor, dört
kız öğrenciyi cinsel ilişki karşılığı dersinden geçirmekle suçlanıyor, hüküm giyiyor,
utanmadan pişkince kameralara sırıtabiliyor, görevinden istifa etmiyor,
utanmıyor, sıkılmıyor ve bu adam RTE sevicisi bir gerici! AA’nın “Gezi karşıtı”
olarak bu adamı bulup röportaj yapmasıyla sahne aydınlanıyor ve karşınızda
dinciliğin gerçek yüzü!
(1)
“Bosnalı Siyasetçileri
Türkiye’ye Çağırıyoruz” yazısı için: http://haber.sol.org.tr/yazarlar/ozgur-dirim-ozkan/bosnali-siyasetcileri-turkiyeye-cagiriyoruz-60220
(2)
Dünya’nın
dört köşesinde olduğu gibi Saraybosna’da da Gezi destek eylemi düzenlenmişti
(Bkz. http://haber.sol.org.tr/dunyadan/saraybosnada-gezi-parkina-destek-eylemi-nemojte-odustati-haberi-74269)
Eylem sırasında önce eylemcilere cinsiyetçi küfürler eden daha sonra da bir TV
kanalına röportaj veren eylemcilerden birini taciz eden bir şahıs Yeni Akit ve
benzeri yayın organlarınca “kahraman” ilan eidlmişti. Hatta Saraybosna’daki “Türk” üniversitesinde “Gezi
Parkı Olayları: Türkiye’de Gerçekte Ne Oluyor” başlıklı “bilimsel” toplantıya
konuşmacı olarak çağrılan meczubun “rastgele oradan geçmekte olan ortalama bir
Boşnak vatandaşı” olmadığı, SDA’dan (Demokratik Eylem Partisi) Saraybosna
Merkez Beleidyesi Mecli üyesi olduğu daha sonra anlaşılacaktı. Fakat, AA bu
“kahraman”la röportaj yapmayı atlanmayacaktı. Enes Durmişeviç ve eylemcileri
taciz eden meczupla yapılan röportaj için bkz.: http://www.aa.com.tr/tr/rss/190469--bosnaklardan-basbakan-erdogana-destek
(3)
Haber için
bkz: http://www.bportal.ba/index.php?id=11977%3Asluaj-apravni-fakulteta-poelo-suenje-profesorima-zbog-seks-afere-sa-studenticama-foto&format=pdf&option=com_content&Itemid=58
(4)
Bosna için Toplanan Yardımar
Gericilere Helal Olsun” başlıklı yazı için: http://haber.sol.org.tr/yazarlar/ozgur-dirim-ozkan/bosna-icin-toplanan-yardimlar-gericilere-helal-olsun-40300
dirimozkan@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder