(Haber-analizin aslı 5 Ekim 2010 tarihinde yayınlanmıştır)
1995 yılında imzalanan Dayton Barışı savaşan tarafların bir arada
yaşamalarını sağlamak yerine, savaşan taraflar arasına idari sınırlar koyarak,
tarafları yapısal olarak milliyetçi retoriğe mahkûm etmişti. Bosna-Hersek’teki
son seçim de uluslar arasındaki sınırları daha da netleştirmekten başka bir şey
yapmadı.
Toplam 3 milyon 126 bin 539 kayıtlı seçmenin bulunduğu
Bosna-Hersek’te, yüzde 56,3 olan seçimlere katılım oranı beklendiği gibi düşük
çıktı. Bosnalılar üçlü devlet başkanlığı, kanton yönetimleri ve Bosna-Hersek
(BH) Meclisi için oylarını kullandılar.
BH Devlet
Başkanlığı 8 ayda bir yapılan rotasyonla yürütülüyor. Sırasıyla, Sırp, Hırvat
ve Boşnak Devlet Başkanlığı Konseyi üyeleri BH Devlet Başkanı görevini
üstleniyorlar. Sırp Cumhuriyeti’ndeki vatandaşlar konsey üyeliğine aday olanlar
arasından birisine oy vererek temsilcilerini seçiyorlar.
SC Başbakanı
Milorad Dodik önderliğindeki SNSD (Bağımsız Sosyal Demokratlar Birliği) adayı
Neboyşa Radmanoviç, SC’deki oyların %49,9’unu alarak yeniden konsey üyeliğine
seçildi.
Geçtiğimiz dönemde de SC konsey üyeliğini Radmanoviç temsil etmişti.
Başa baş bir seçim mücadelesinin sürdüğü SC’de “Sırpların Birliği”
koalisyonunun adayı Mladen İvaniç oyların yüzde 46,9’unu aldı. “Sırpların
Birliği” koalisyonu aralarında Radovan Karadziç’in kurduğu SDS (Sırp Demokratik
Partisi) ve aşırı-milliyetçi partinin oluşturduğu bir seçim koalisyonu. Seçim
yarışındaki partilerin özelleştirme ve milliyetçilik konusunda benzer siyasi
tutuma sahip olduğu da bilinmektedir.
Sırp Cumhuriyeti
ve Bosna-Hersek Federasyonu (BHF) olarak iki ayrı entite olan BH Devleti’nde BHF’deki
seçimlerde Hırvat ve Boşnak seçmenler aynı sandıkta oy kullanıyorlar. BHF’de oy
kullanan seçmenler sandıkta iki ayrı listedeki adaylardan sadece birine oy
verebiliyorlar. Bu listelerden birinde Hırvat konsey üyesi adayları, diğerinde
de Boşnak konsey üyesi adayları yer alıyorlar. Dolayısıyla pratikte bir Boşnak
seçmen Hırvat bir aday için, Hırvat seçmen de Boşnak bir aday için oy
kullanabiliyor.
Bu durum son
seçimlerde biraz olsun karışıklık yarattı. Boşnak adaylara güvenmeyen Boşnak
seçmenlerin bir kısmı, bir önceki dönemde Hırvatları temsilen başkanlık
konseyinde yer alan Zeljko Komşiç’e oy verdiler. 1992-95 savaşında ARBiH
(Bosna-Hersek Cumhuriyet Ordusu) saflarında savaşan ve “Altın Zambak” nişanı
alan Komşiç, birleşik bir BH idealinin en önemli siyasi figürü olarak
biliniyor. SPD (Sosyal Demokrat Parti) listesinden başkanlık konseyi adayı olan
Komşiç, Boşnak seçmenlerin de desteği ile oy pusulasında Hırvat temsilciler
listesindeki oyların yüzde 61’ini alarak BH Başkanlık Konseyi’nde Hırvatların temsilcisi
olmaya yeniden hak kazandı.
Boşnak adaylar
arasında ise benzerler arası bir mücadele yaşandı. Oyların yüzde 34,65’ini alan
SDA (Demokratik Eylem Partisi) adayı, Bosna’nın ilk devlet başkanı Alija
İzzetbegoviç’in oğlu Bakir İzzetbegoviç Başkanlık Konseyi’nde Boşnakları temsil
edecek. Yaz aylarında kurduğu yeni partisi ile seçimlere giren “Bosna’nın
Berlusconisi” medya patronu Fahrudin Radonciç ise oyların yüzde 30,26’sını
aldı. Bir önceki dönem Başkanlık Konseyi’nde Boşnakları temsil eden Haris Slajdziç
ise oyların yüzde 24,87’sini aldı.
4 Ekim günü saat
20.00’de Bosna Hersek Seçim Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, kanton
seçimlerinde sandıkların ortalama yüzde 80’inde sayımlar tamamlanmıştı. Kanton
başkanlıklarında SDP’nin önemli bir başarıya imza atarak 10 kantonun beşinde
başarılı olduğu gözlemlendi. Daha önceki seçimlerde de sağ oyların bölünmesiyle
Saraybosna ve Tuzla kantonlarında geleneksel olarak seçim galibi olan SDP, bu
seçimde Radonciç’in siyaset sahnesine atılması ve böylelikle sağ oyların daha
çok bölünmesiyle, geleneksel olarak SDA’nın kalesi olarak bilinen Zenica-Doboj,
Una-Sanski ve başkenti Gorazde olan Bosna-Aşağı Drina kantonlarında da galip
geldi. Boşnak sağ partilerin oylarının bölünmesi Hırvat milliyetçi partilerin
de çıkarına oldu. Geleneksel olarak Livno, Posavina ve Batı Hersek
kantonlarında iktidarı elinde tutan HDZ, bu seçimlerde Boşnak partilerin
oylarındaki bölünme sayesinde Hersek-Neretva ve Orta Bosna kantonlarında da
seçimi kazanan taraf oldu.
BHF Temsilciler
Meclisi seçiminde sayılan oyların yüzde 22,58’sinin SPD, yüzde 16,31’inin SDA,
yüzde 12,13’ünün ise HDZ için kullanılan oylar olduğu belirtilmektedir.
SC tarafında ise
SNSD oyların yüzde 34,22’sini alırken, SDS (Sırp Demokratik Partisi) yüzde
21,82 ile ikinci parti oldu.
Her ne kadar 10
kantondan beşinde iktidara gelmiş olsalar da, Hırvat milliyetçileri Zeljko
Komşiç’in Hırvatları temsil edemediğinden yakınmaktalar. BH’de televizyon
programlarında seçimden sonra en çok tartışılan noktalardan biri de, Hırvat
aday olan Zeljko Komşiç’in Hırvatları temsil etmediğini, nitekim bir çok
Boşnak’ın da Komşiç’e oy vermiş olduğu. Bu anlamda HDZ Başkanlık Konseyi’nde
Hırvatların temsilinde sorun yaşandığını öne sürmekte ve ironik bir biçimde bu
durumdan Hırvat bir adaya oy veren Boşnakları sorumlu tutmaktadır.
Gazete ve
televizyonlarda bu tartışmalar sürerken, neredeyse yarısı sandığa gitmeyen
Bosnalıları ise yine zorlu bir kış bekliyor. Gittikçe bozulan ve endüstriyel
üretimin sürekli düşüşte olduğu Bosna-Hersek’te Hırvat ve Sırp milliyetçi
partilerin zaferleri,BH’de siyasetin yine etnik temelli yapılacağını,
milliyetçiliğin Bosna’da yapısal bir konuma gelmesinin baş aktörlerinden AB
güdümündeki Yüksek Temsilcilik’in ise Bosnalıların en önemli iktisadi
sorunlarına bir çözüm bulamayacağı da biliniyor. SDP ise çalışanların
sorunlarına çözüm olacak sınıfsal bir siyasetin çok uzağında görünüyor.
Bosna’da seçimlerden sonra değişen bir şey olmayacağı görülüyor.