(For selected articles translated in English language, click here)


"Yugoslavya yazıları" nedir? Buraya tıklayınız.



12 Nisan 2017 Çarşamba

BOSNA-HERSEK SEÇİMLERİ: DEĞİŞEN BİRŞEY YOK

(Haber-analizin aslı 5 Ekim 2010 tarihinde yayınlanmıştır)

1995 yılında imzalanan Dayton Barışı savaşan tarafların bir arada yaşamalarını sağlamak yerine, savaşan taraflar arasına idari sınırlar koyarak, tarafları yapısal olarak milliyetçi retoriğe mahkûm etmişti. Bosna-Hersek’teki son seçim de uluslar arasındaki sınırları daha da netleştirmekten başka bir şey yapmadı.

Toplam 3 milyon 126 bin 539 kayıtlı seçmenin bulunduğu Bosna-Hersek’te, yüzde 56,3 olan seçimlere katılım oranı beklendiği gibi düşük çıktı. Bosnalılar üçlü devlet başkanlığı, kanton yönetimleri ve Bosna-Hersek (BH) Meclisi için oylarını kullandılar.

BH Devlet Başkanlığı 8 ayda bir yapılan rotasyonla yürütülüyor. Sırasıyla, Sırp, Hırvat ve Boşnak Devlet Başkanlığı Konseyi üyeleri BH Devlet Başkanı görevini üstleniyorlar. Sırp Cumhuriyeti’ndeki vatandaşlar konsey üyeliğine aday olanlar arasından birisine oy vererek temsilcilerini seçiyorlar.
SC Başbakanı Milorad Dodik önderliğindeki SNSD (Bağımsız Sosyal Demokratlar Birliği) adayı Neboyşa Radmanoviç, SC’deki oyların %49,9’unu alarak yeniden konsey üyeliğine seçildi. 

Geçtiğimiz dönemde de SC konsey üyeliğini Radmanoviç temsil etmişti. Başa baş bir seçim mücadelesinin sürdüğü SC’de “Sırpların Birliği” koalisyonunun adayı Mladen İvaniç oyların yüzde 46,9’unu aldı. “Sırpların Birliği” koalisyonu aralarında Radovan Karadziç’in kurduğu SDS (Sırp Demokratik Partisi) ve aşırı-milliyetçi partinin oluşturduğu bir seçim koalisyonu. Seçim yarışındaki partilerin özelleştirme ve milliyetçilik konusunda benzer siyasi tutuma sahip olduğu da bilinmektedir.
Sırp Cumhuriyeti ve Bosna-Hersek Federasyonu (BHF) olarak iki ayrı entite olan BH Devleti’nde BHF’deki seçimlerde Hırvat ve Boşnak seçmenler aynı sandıkta oy kullanıyorlar. BHF’de oy kullanan seçmenler sandıkta iki ayrı listedeki adaylardan sadece birine oy verebiliyorlar. Bu listelerden birinde Hırvat konsey üyesi adayları, diğerinde de Boşnak konsey üyesi adayları yer alıyorlar. Dolayısıyla pratikte bir Boşnak seçmen Hırvat bir aday için, Hırvat seçmen de Boşnak bir aday için oy kullanabiliyor.

Bu durum son seçimlerde biraz olsun karışıklık yarattı. Boşnak adaylara güvenmeyen Boşnak seçmenlerin bir kısmı, bir önceki dönemde Hırvatları temsilen başkanlık konseyinde yer alan Zeljko Komşiç’e oy verdiler. 1992-95 savaşında ARBiH (Bosna-Hersek Cumhuriyet Ordusu) saflarında savaşan ve “Altın Zambak” nişanı alan Komşiç, birleşik bir BH idealinin en önemli siyasi figürü olarak biliniyor. SPD (Sosyal Demokrat Parti) listesinden başkanlık konseyi adayı olan Komşiç, Boşnak seçmenlerin de desteği ile oy pusulasında Hırvat temsilciler listesindeki oyların yüzde 61’ini alarak BH Başkanlık Konseyi’nde Hırvatların temsilcisi olmaya yeniden hak kazandı.
Boşnak adaylar arasında ise benzerler arası bir mücadele yaşandı. Oyların yüzde 34,65’ini alan SDA (Demokratik Eylem Partisi) adayı, Bosna’nın ilk devlet başkanı Alija İzzetbegoviç’in oğlu Bakir İzzetbegoviç Başkanlık Konseyi’nde Boşnakları temsil edecek. Yaz aylarında kurduğu yeni partisi ile seçimlere giren “Bosna’nın Berlusconisi” medya patronu Fahrudin Radonciç ise oyların yüzde 30,26’sını aldı. Bir önceki dönem Başkanlık Konseyi’nde Boşnakları temsil eden Haris Slajdziç ise oyların yüzde 24,87’sini aldı.

4 Ekim günü saat 20.00’de Bosna Hersek Seçim Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, kanton seçimlerinde sandıkların ortalama yüzde 80’inde sayımlar tamamlanmıştı. Kanton başkanlıklarında SDP’nin önemli bir başarıya imza atarak 10 kantonun beşinde başarılı olduğu gözlemlendi. Daha önceki seçimlerde de sağ oyların bölünmesiyle Saraybosna ve Tuzla kantonlarında geleneksel olarak seçim galibi olan SDP, bu seçimde Radonciç’in siyaset sahnesine atılması ve böylelikle sağ oyların daha çok bölünmesiyle, geleneksel olarak SDA’nın kalesi olarak bilinen Zenica-Doboj, Una-Sanski ve başkenti Gorazde olan Bosna-Aşağı Drina kantonlarında da galip geldi. Boşnak sağ partilerin oylarının bölünmesi Hırvat milliyetçi partilerin de çıkarına oldu. Geleneksel olarak Livno, Posavina ve Batı Hersek kantonlarında iktidarı elinde tutan HDZ, bu seçimlerde Boşnak partilerin oylarındaki bölünme sayesinde Hersek-Neretva ve Orta Bosna kantonlarında da seçimi kazanan taraf oldu.
BHF Temsilciler Meclisi seçiminde sayılan oyların yüzde 22,58’sinin SPD, yüzde 16,31’inin SDA, yüzde 12,13’ünün ise HDZ için kullanılan oylar olduğu belirtilmektedir.

SC tarafında ise SNSD oyların yüzde 34,22’sini alırken, SDS (Sırp Demokratik Partisi) yüzde 21,82 ile ikinci parti oldu.

Her ne kadar 10 kantondan beşinde iktidara gelmiş olsalar da, Hırvat milliyetçileri Zeljko Komşiç’in Hırvatları temsil edemediğinden yakınmaktalar. BH’de televizyon programlarında seçimden sonra en çok tartışılan noktalardan biri de, Hırvat aday olan Zeljko Komşiç’in Hırvatları temsil etmediğini, nitekim bir çok Boşnak’ın da Komşiç’e oy vermiş olduğu. Bu anlamda HDZ Başkanlık Konseyi’nde Hırvatların temsilinde sorun yaşandığını öne sürmekte ve ironik bir biçimde bu durumdan Hırvat bir adaya oy veren Boşnakları sorumlu tutmaktadır.

Gazete ve televizyonlarda bu tartışmalar sürerken, neredeyse yarısı sandığa gitmeyen Bosnalıları ise yine zorlu bir kış bekliyor. Gittikçe bozulan ve endüstriyel üretimin sürekli düşüşte olduğu Bosna-Hersek’te Hırvat ve Sırp milliyetçi partilerin zaferleri,BH’de siyasetin yine etnik temelli yapılacağını, milliyetçiliğin Bosna’da yapısal bir konuma gelmesinin baş aktörlerinden AB güdümündeki Yüksek Temsilcilik’in ise Bosnalıların en önemli iktisadi sorunlarına bir çözüm bulamayacağı da biliniyor. SDP ise çalışanların sorunlarına çözüm olacak sınıfsal bir siyasetin çok uzağında görünüyor. Bosna’da seçimlerden sonra değişen bir şey olmayacağı görülüyor.


27 Aralık 2015 Pazar

Yugoslavya yazıları...

Çoğunlukla Bosna, eski Yugoslavya ve Balkanlar, zaman zaman Doğu Avrupa, nadiren gündeme dair 2010 yılının sonlarına doğru önce Sol Portal'a yazmaya başladım. Sonra İleri Haber'de devam ettim.

İlk başta sadece "bölgeden" özgün haber geçmeye çalışıyordum. Sonradan iki haftada bir yazı yazmaya başladım. İleri Haber'de köşe yazılarına daha da önem vermeye başladım ve (mümkün mertebe) haftada bir yazmaya başladım.

2014 Temmuz ayında TKP'deki ayrışma sürecinde Sol Portal'daki yazılarımı ve haberlerimi bir yerde toparlamak için bu bloğu açmıştım. Sonra vazgeçmiştim. Sol Portal'daki yazılarıma artık ulaşılamadığını görünce bloğu aktif hale getirmeye karar verdim.

Sol Portal'da yazdığım yazılarla, hem Sol Portal, hem de İleri Haber için hazırladığım haberler burada.

İleri haber'deki yazılarım için ise şuraya bakabilirsiniz.

"Neden Yugoslavya Yazıları" diye soruyorsanız, onun için de buraya bakınız.


Saraybosna'da yılbaşında saldırı alarmı: 11 IŞİD'li gözaltına alındı

(Haberin orijinali 24 Aralık 2015'te İleri Haber'de yayınlanmıştır)

Saraybosna'da bazı evlerde ve iki ibadet merkezinde düzenlenen operasyonlarda IŞİD’le bağlantısı olduğundan şüphelenilen 11 kişi gözaltına alındı.

22 Aralık günü bazı evlerde ve iki ibadet merkezinde düzenlenen operasyonlarda IŞİD’le bağlantısı olduğundan şüphelenilen 11 kişi göz altına alındı. Polis sözcüsü Marina Zoviç gözaltına alınan kişilerin IŞİD için para topladıklarını ve militan devşirerek Suriye ve Irak’a gönderdiklerinı belirtti.


Bosna medyası ise kaynaklardan elde ettiği bilgilere göre gözaltına alınan kişilerin yılbaşında çeşitli saldırılar düzenleyebilme ihtimaline karşı “önleyici” bir operasyon yapıldığını, durumun halkta paniğe yol açmaması için bu bilginin saklı tutulduğunu iddia ediyor. 

TANJUG’un Özelleştirilmesine Tepki

(Haberin orijinali 16 Aralık 2015 tarihinde İleri Haber'de yayınlanmıştır)

TANJUG (Yeni Yugoslavya Telgraf Ajansı) hakkındaki özelleştirilmesine karşı Belgrad'da protesto eylemi düzenlendi.

Kasım 1943’te kurulan TANJUG’un özelleltirilmesi girişimine karşı NKPJ (Nova komunistička partija Jugoslavije – Yugoslavya Yeni Komünist Partisi) üyeleri Belgrad’da bir gösterisi düzenledi. Gösteriye az sayıda NKPJ üyesi katıldı.

Kısa adı TANJUG olan Telegrafska Agenciije Nove Jugoslavije (Yeni Yugoslavya Telgraf Ajansı) bir dönem Bağlantısızlar Hareketi’ne üye ülkelerin en temel haber kaynağı olarak biliniyordu ve dünyanın sayılı haber ajanslarından biri olarak görülüyordu.


Ekim sonunda kapanan ajansın özelleştirilip habercilik hayatına dönmesi gündemde.

Karadağ’da binler NATO üyeliğine karşı yürüdü


(Haberin orijinali 13 Aralık 2015 tarihinde İleri Haber'de yayınlanmıştır)

Karadağ'da binler NATO üyeliği konusundaki girişimlere karşı yürüdü.

Karadağ’ın NATO üyeliğine davet edilmesinin ardından dün (13 Aralık Cumartesi) başkent Podgoritsa’da yaklaşık 3000 kişi NATO’yu protesto etti. Göstericiler NATO üyeliğinin Karadağ’da referandumla halk oyuna sunulmaması durumunda ülkede ciddi sıkıntıların yaşanacağı, hatta sorunun iç savaşa bile yol açabileceği konusunda hükümeti uyardılar.

Gösterilerde Rusya yanlısı sloganlar da dikkat çekti

Yaklaşık 600 bin nüfuslu Karadağ’da 1999 Kosova krizi sırasında, Sırbistan’la birlikte NATO bombardımanına maruz kalmasından dolayı NATO karşıtlığı revaçta. Çoğunlukla aşırı milliyetçilerin destek verdiği NATO karşıtı cephede eski sosyalistler de yer alıyor.


Ülkede NATO konusunda tartışmalar sürerken, konu ile ilgili bir haberde USA Today gazetesinin kullandığı haritada Karadağ ile Bosna-Hersek’in birbirlerine karıştırması, sadece Karadağ’da değil , eski Yugoslav ülkelerinde sosyal medyada alay konusu oldu. USA Today’in kullandığı harita Amerikalıların Balkanlar konusundaki cahilliğine örnek olarak gösteriliyor.

Polonya Nükleer Silahlara Talip mi?

(Haberin orijinali 9 Aralık 2015 tarihinde İleri Haber'de yayınlanmıştır)

Uzun süredir tartışılmakta olan NATO’ya ait nükleer silahların Polonya’ya konuşlandırılması konusu tekrar gündemde.

Uzun süredir tartışılmakta olan NATO’ya ait nükleer silahların Polonya’ya konuşlandırılması konusu, Polonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Szatkowski geçtiğimiz Cumartesi günü bir TV programında NATO’nun nükleer programına dahil olmak istediklerini belirtmesi, tartışmaları yeniden alevlendirdi. Szatkowski nükleer silahları ülkesinde konuşlandırma gerekçesi olarak da Polonya’nın savunma gücünü arttırmak olduğunu açıkladı.

Öte yandan, Polonya Savunma Bakanı Yardımcısı’nın yaptığı açıklama bakanlık sözcülüğü tarafından doğrulanmadı. Polonya Savunma Bakanlığı basın sözcülüğü Polonya’nın imzaladığı nükller silahların imha programına desteğini hatırlatarak Polonya’nın nükleer programa dahil olma gibi bir amaç gütmediğini ileri sürdü.


28 NATO üyesi ülkeden sadece ABD, İngiltere ve Fransa nükleer güç. Belçika, Almanya, İtalya, Hollanda ve Türkiye’de ise NATO nükleer programı dahilinde nükleer silahlar konuşlandırılmış durumda. 

Bosna’da askere bombalı saldırı


(Haberin orijinali 21 Kasım 2015 tarihinde İleri Haber'de yayınlanmıştır)

Dün akşam saatlerinde Saraybosna-Mostar yolu üzerindeki Salakovats Tüneli’nde Bosna – Hersek Ordusu generali Ante Yeleç’in de özel otomobili bombalı saldırıya uğradı.

Geçtiğimiz Çarşamba günü akşam saatlerinde Saraybosna’nın kenar semtlerinden Raylovats’ta bir otobüste iki askerin uzun namlulu silahla öldürülmesinin ardından, dün akşam saatlerinde Saraybosna-Mostar yolu üzerindeki Salakovats Tüneli’nde Bosna – Hersek Ordusu generali Ante Yeleç’in de özel otomobili bombalı saldırıya uğradı. Yeleç saldırıdan yara almadan kurtuldu.
Bosna-Hersek Devlet İnceleme ve Koruma Birimi SIPA tarafından yapılan ilk açıklamada, saldırının terör bağlantısı hakkında henüz kesin bir şey söyleyemeyeceklerni, araştırmanın devam ettiği belirtildi.

Çarşamba günü iki Bosnalı askerin katil zanlısı Enes Osmanagiç ise evine düzenlenen polis operasyonu sırasında kendini öldürmüştü. Osmanagiç Irak ve Suriye’de IŞİD saflarına militan göndermesiyle bilinen Selefi hareketi mensubu olarak biliniyor.

Her ne kadar, her iki olayın da “terör” bağlantısı kesinleşmiş olmasa da, kamuoyunda yaygın inanç, terör eylemlerinin sorumlusunun IŞİD olduğu yönünde.


Çarşamba günkü saldırının ardından, Cuma günü ölen iki askerin anısına ulusal yas ilan edilmişti.