(For selected articles translated in English language, click here)


"Yugoslavya yazıları" nedir? Buraya tıklayınız.



24 Aralık 2015 Perşembe

MAKEDONYA’DA SULAR BULANIRKEN

(Yazının orijinali 20 Nisan 2013 tarihinde yayınlanmıştır)


Geçtiğimiz ay 24 Mart 2013 Pazar günü Makedonya’da yerel seçimler yapıldı. Küçük bir ülke olan Makedonya’da 80 belediye bulunuyor. İkinci tur seçimlerin de 8 Nisan’da tamamlanmasıyla iktidardaki VMRO DMPNE (Vnatrešna makedonska revolucionerna organizacija – Demokratska partija za makedonsko nacionalno edinstvo /  İç Makedonya Devrimci Örgütü – Makedonya Ulusal Birliği Demokratik Partisi) başta başkent Üsküp olmak üzere seçimden mutlak zaferle çıkan partiydi. Yerel seçimler sonucunda belediye başkanlıklarının partilere göre dağılımı şu şekilde oldu:

İktidar partileri: 66 belediye
     VMRO DMPNE: 54
     DUI (İktidar ortağı Arnavut partisi): 12
Muhalefet partileri: 11 belediye
     Sosyal Demokrat Parti: 7
     Demokratik Türk Partisi: 1
     Demokratik Arnavut Partisi: 1
     Roman Birliği: 1
     Ulusal Demokratik Parti: 1
Bağımsız: 3

Seçim sonuçlarını değerlendiren Başbakan Nikola Gruevski, bu derece mutlak bir zaferin kendisini bile şaşırttığını saklamadı. İki dönemdir hükümette olan VMRO-DMPNE neredeyse rakipsiz bir siyasi özne. Daha önce iktidarda yer alan sosyal demokrat partinin başarısızlığı, VMRO-DMPNE’yi Makedonya’daki yegâne siyasi özne haline getirdi. Makedonya’nın neredeyse dörtte birini oluşturan Arnavutları temsil eden partileri saymazsak…

Hâkim milliyetçi retorik
Başta Makedonya’nın batısındaki Struga ve Kiçevo olmak üzere, Arnavut ve Makedon nüfusun bir arada yaşadığı yerleşimlerde seçim kampanyaları adeta kıran kırana geçti. Siyasi otoriteler, Ohri Barışı öncesinde, yani Makedonya’nın iç savaşın köşesinden döndüğü dönemde bile milliyetçi retoriğin siyaset üzerinde bu kadar etkili olamadığını savunuyorlar. Öyle ki, yerel projelerin ön plana çıkması gereken belediye seçimlerinde, adaylar kentler için proje ortaya koymaktan çok, milliyetçi gururları okşayacak bir retoriği sahiplenmeyi tercih ettiler.

Özellikle seçim kampanyası döneminde daha da kutuplaşma eğilimi gösteren Arnavut ve Makedon toplumunda, bu kutuplaşmadan kaçınmaya çalışanların da tercihleri üzerinde baskı oluştu. Sonuç olarak, Makedonya’daki 80 belediye başkanlığının büyük çoğunluğunu milliyetçi partiler aldı.

Makedonya hep böyle değildi
Genelde Balkanlar, özelde de Bosna ile birlikte Makedonya etnik didişmelerle anılır. Makedonya’nın etnik yapısı oldukça karışıktır. Hatta Fransızlar bu karışık yapıya referans vererek malzemesi oldukça zengin bir salata çeşidine “Makedon Salatası” adı verirler.

Bölgenin etnik zenginliği, farklı kültürel grupların tarih boyunca birbirlerini boğazladığı ya da boğazlamak için fırsat aradığı anlamına gelmiyor.

20. yüzyılın başlarında Osmanlı coğrafyasında işçi sınıfının serpildiği ve sınıf savaşının ciddi bir siyasi özne haline gelmeye başladığı Makedonya, Osmanlı İmparatorluğu’nun fay hattıydı. Birbirilerine karşı kışkırtılan millî kimlikler yaklaşık 20 sene boyunca Balkan coğrafyasının kan gölü haline dönmesine neden olmuştu. Bu konjonktürde, yeni yeni serpilmeye başlayan sınıf savaşımı da uzun bir dönem etnik çatışmaların gölgesinde kalmıştı.

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra bölgedeki siyasi haritanın yavaş yavaş şekillenmeye başlaması ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında Yugoslavya’da sosyalist iktidarın kurulmasıyla bölgedeki etnik ilişkiler “normalleşmeye” başlamıştı. Siyaset dışı alanda tanımlanan etnik kimlikler, çatışmaların öznesi olmaktan çıkmıştı. Siyasete sınıf yön veriyordu. Öyle ki, faşizme karşı Makedon, Arnavut ve hatta Türk partizanlar ASNOM (Makedonya Antifaşist Halk Kurtuluş Konseyi - Antifašističko Sobranie za Narodno Osloboduvanje na Makedonija) saflarında faşistlere karşı savaşıp Sosyalist Yugoslavya’nın kurulmasına katkı sağlamışlardı. 45 yıllık barış ortamı Yugoslavya’nın dağılmasıyla son buldu. Aslında Yugoslavya’dan gayet de memnun olan Makedonya aynı Bosna-Hersek’in yaptığı gibi, Sırp milliyetçiliğiyle baş başa kalmamak için 8 Eylül 1991 tarihinde yapılan referandumla bağımsızlığını ilan etti. Siyasi analistler Bosna-Hersek’teki fırtınanın Makedonya’da da kopmasının an meselesi olduğunu düşünüyorlardı fakat beklenen olmadı.

Bağımsız Makedonya’da iç barışı koruma çabaları
Yugoslavya’dan gönülsüz bir biçimde kopan Makedonya çok-sesli demokrasiyi serbest piyasa ortamında koruyabilmek için elinden geleni yaptı. Düzenlenen anayasada Makedonlarla birlikte Arnavutlar, Türkler, Ulahlar ve Romlar da cumhuriyetin kurucu unsurları olarak tanımlandı.  

Eski komünist, yeni sosyal demokrat Kiro Gligorov başkanlığındaki Makedonya hükümetinin iç barışı koruma çabaları ardı ardına birçok duvara çarptı. Öncelikle, yeni kurulan devletin Yunanistan’ın girişimiyle tanınmaması, BM dahil olmak üzere uluslararası kuruluşlarda ancak “Eski Yugoslav Cumhuriyeti” sıfatıyla yer alabilmesi çoğulcu bir demokratik yapıyı kurmaya çalışan Makedonya’daki milliyetçilerin ellerine önemli kozlar veriyordu. Sosyal demokrat partiyi yakından takip eden VMRO-DPMNE her ulusal krizde iktidara daha da yaklaşıyordu.

2001 yılında ise siyasi atmosfer tamamıyla ters yönden esmeye başladı. Batı’nın sonsuz desteğiyle Sırbistan’a karşı başarı kazanan Arnavut milliyetçiliği gözünü Kosova’dan sonra Makedonya’ya dikti. Çıkan iç savaş Ohri Barışı’yla sonlandırıldı fakat iç savaşın böldüğü Makedonya artık her iki taraftaki milliyetçi güruhun eline teslim edilmişti. Makedon milliyetçiliğinin nasıl iktidara geldiğiyle ilgili bir yazıyı geçtiğimiz yıl bu köşede yayınlamıştık.[1]

Eski Yugoslavya’da milliyetçilik çıkmazı
Eski Yugoslavya’da sağın yükselişini inceleyen yazımızda da[2] milliyetçiliğin sadece “dış mihraklar” tarafından değil, içerideki serbest piyasacı, işbirlikçi, muhafazakâr siyasetçiler tarafından da kışkırtıldığından bahsetmiştik. Makedonya’daki son seçimler de bu eğilimin dışında değil, hatta bilâkis tam da ortasında yer alıyor. Makedonya’daki son seçimler, seçimler öncesinde yaşananlar, seçimlerin galibi VMRO’nun kitsch milliyetçiliği karşısındaki hiçbir engel tanımadan buldozer gibi halkın üzerinden geçmeye devam ediyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder